Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu(DEHB)

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu(DEHB) Nedir?

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, çocukluk döneminde başlayan ve bireyin yaşam boyu akademik, sosyal ve iş yaşantısı gibi birçok alanda günlük işlevselliğini ciddi şekilde bozan nörogelişimsel bir bozukluktur.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun üç temel özelliği kalıcı ve sürekli olan dikkatsizlik, gelişim düzeyine uygun olmayan şekilde aşırı hareketlilik ve dürtüselliktir. Çocuklarda en sık görülen psikolojik rahatsızlıklardan birisidir ve yaşamı ciddi derecede etkilediği için bir uzman tarafından yardım alınması gereklidir aksi takdirde çocuğun psikolojik, akademik ve sosyal gelişimini olumsuz etkileyebilir.

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu(DEHB) Neden Olur?

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun nedenleri tam olarak bilinmemekle birlikte yapılan araştırmalar sonucu genetik, biyolojik ve psikososyal etkenler gibi birçok faktörün etkisi vardır. Bu faktörler arasından genetiğin etkisi oldukça fazladır ve sanıldığı aksine anne-babanın hatalı davranmasının DEHB oluşumuna etkisi neredeyse yoktur. DEHB oluşumunu etkileyen faktörlerden bazıları şu şekilde sıralanabilir:

  1. Çocukluk döneminde alınan beyin hasarları,
  2. Beyindeki bazı kimyasal maddelerin (dopamin, serotonin, norepinefrin) düzgün işlev göstermemesi,
  3. Düşük sosyoekonomik düzey,
  4. Düşük doğum ağırlığı,
  5. Erken ya da zor doğum,
  6. Anne adayının hamilelik döneminde sigara kullanması ya da maruz kalması,
  7. Anne adayının hamilelik döneminde alkol ve madde kullanması,
  8. Anne adayının hamilelik döneminde antidepresan grubu ilaçları kullanması,
  9. Annenin yaşı, fiziksel ve ruhsal sağlığı.

DEHB Ne Kadar Yaygındır?

DEHB yaygınlığı yaşla birlikte azalmaktadır. Toplumda çocukluk döneminde yaklaşık olarak %8, ergenlik döneminde %6 ve yetişkinlikte %4 dolaylarındadır. Bu oranlara bakıldığında 25-30 kişilik bir sınıfta en az 1-2 DEHB olan çocuk görülebileceği anlamına gelmektedir. Çocukluk döneminde erkek çocuklarda daha sık görülmektedir.

DEHB Belirtileri Nelerdir?

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun bazı belirtileri şunlardır:

  1. Dikkat Eksikliği
  2. Detaylara dikkat vermez ve sürekli hata yapar,
  3. Oyun oynarken ya da iş yaparken dikkatini sürdürmekte zorluk çeker,
  4. Zihnini zorlaması gereken işlerden kaçınır, sıkılır,
  5. Konuşurken göz teması kurmakta zorlanır, dinlemiyor gibi görünür,
  6. Verilen komutları izlemekte güçlük çeker,
  7. Eşyalarını kaybeder,
  8. Günlük işlerini unutur,
  9. Çoğu kez dış uyaranlara dikkati kolaylıkla dağılır.
  1. Aşırı Hareketlilik ve Dürtüsellik
  2. Çoğu kez yerinde duramaz elleri ve ayakları kıpırdanır,
  3. Uygunsuz ortamlarda koşturur, tırmanır,
  4. Uzun süre oturmakta sıkıntı yaşar,
  5. Sessizce bir şeyle meşgul olmada sıkıntı yaşar,
  6. Boş zaman etkinliklerinde başarısız olur, aşırı konuşur,
  7. Karşıdaki kişinin sorusu bitmeden hemen cevap verir,,
  8. Çoğu kez başkalarının sözünü keser
  9. Beklemekte ve sırayla yapılan işlerde zorluk çeker.

DEHB Tanısı Nasıl Konur?

DEHB’in tek bir testle veya görüşmeyle teşhis edilmesinin yetersiz kalabileceği zamanlarda ek olarak değerlendirme ölçekleri, anne-baba, bakıcıları, öğretmenleriyle ve arkadaşlarıyla görüşülmesi tanıyı güçlendirmektedir. Kullanılan ölçekler ve görüşmeler tanı koyucu olmaktan ziyade durum tespiti ve aileye duruma uygun yönlendirme sağlamaya yardımcı olmaktadır.

DEHB Nasıl Tedavi Edilir?

DEHB’de en önemli ve ilk yapılması gereken ailenin ve çevrenin bu bozukluğu yeterince anlaması ve kavramasıdır. Çocuklardaki davranışlarının hastalık mı yoksa yaramazlık mı yaptığı arasında kararsız kalan aileler uzmanlara başvurmakta geç kalmaktadır ve bu durum erken tanılamayı geciktirmektedir. Erken tanılama ve hastalığının bilincinde olma hastalığının geleceğini büyük oranda etkiler.

DEHB’in kesin bir tedavisi olmasa da belirtilerin şiddetini azaltacak ve bireyin günlük yaşamında işlevselliğini kolaylaştıracak birçok tedavi yöntemi bulunmaktadır. Bu tedavi yöntemleri kişinin gösterdiği belirtilere, yaşına ve genel sağlık durumuna göre değişmektedir. Bu tedavilerden bazıları şunlardır:

  1. İlaç Tedavisi

DEHB tedavi edilirken belirtileri hafifletmek için ilk olarak ilaç kullanılır. Kullanılan ilaçlar normal bireylerde çok fazla enerjinin ortaya çıkmasına neden olurken DEHB’li bireylerde beyinde bulunan dopamin miktarını artırarak yatıştırıcı bir etki oluşturur. Fakat her ne kadar ilaç kullanılıyor olsa da ilaç kullanımının tek başına yeterli olmadığı görülmüştür.

  1. Aile ve Okul Eğitimi

DEHB’le ilgili bilgi sahibi olmak önemlidir. Bireyin bu sorunla ilgili başa çıkabilmesinde ailenin rolü oldukça yüksektir. Ailenin, bireyin durumunu kabullenmesi ve etkili başa çıkma yollarını denemesi bu sürecin kolaylıkla aşılmasında önemlidir. DEHB olan bir bireyle yaşamak ve bu konu hakkında bilgi sahibi olmamak öfkelenmeye ve tükenmişliğe neden olabilir. Bu durum zamanla hem bireyin tedavi edilmesini engellemekte hem de aile içerinde birtakım problemler oluşmasına ve kısır bir döngüye neden olmaktadır. Aile içerisindeki dinamiklerin farkındalığıyla olumsuz ruhsal kısır döngünün önüne geçilir, tedavinin hem daha kolay hem de daha hızlı sonuçlanmasına katkı sağlar.

  1. Psikoterapiler

Dehbli çocukların sosyal becerilerini geliştirmelerine ve duygusal sorunlarla başa etmelerine yardımcı olmak için bir çok araştırmalarda yarar sağladığı kanıtlanmış beceri ve odaklanma eğitim programları psikoterapi sürecinde sık başvurulan yöntemlerdir. Bu terapilerden ilaçsız ve cihazsız tedavi mümkünlüğünü sunan iki önemli psikoterapi yöntemi şunlardır:

  • Bilişsel Davranışçı Terapi,
  • Attentioner Dikkat Eğitimi.

Ayrıca psikoterapi sürecinde çocuk ve ergenlere uygulanan ve seans dışı egzersizlerle desteklenen hareket ve beceri programlarının dehbin etkilerini azaltmak veya kontrol altına almak gibi işlevsel yararları olduğu kanıtlanmıştır. Beslenme düzeninin yapılandırılması dehbli çocuk veya ergenle çalışılması gereken tedaviye olumlu katkı sunacak bir diğer psikoterapi gündemi olmaktadır.

DEHB’li Çocuk/Ergenin Ailesine Öneriler:

  1. İlk olarak kendi sağlığınıza dikkat edin. Çünkü çocuğunuza yardımcı olabilmek için öncelikle sizlerin iyi olması önemlidir.
  2. DEHB hakkında yeterli bilgiye sahip olmak bu zorlu süreci hem sizler hem de çocuğunuz için kolaylıkla baş edebilmeleri konusunda yardımcı olacaktır.
  3. Çocuğunuza rol model olun.
  4. Çocuğunuzla sık sık konuşarak hangi davranışların olumlu hangi davranışların olumsuz olduğu konusunda basit ve net bir şekilde ifade edin.
  5. Arkadaş edinmesi konusunda yardımcı olun. Çünkü DEHB olan bir çocuğun sosyal becerileri kullanabilmesi ve kuralları öğrenebilmesi oldukça zordur.
  6. Hiperaktivitesi olan çocuklara dayak atmak ya da cezalandırmak onların gelişimini olumsuz etkileyecektir. Bu yüzden çocukların dışsal denetimden ziyade içsel denetim kazanmaları konusunda düşünmeleri ve uygulamaları konusunda yardımcı olun.
  7. Çocuğunuz için uygun ortamlar oluşturun ve bu ortamların sürekliliğini sağlayın.
  8. Çalışma masasında sadece ders çalışmasına özen gösterin. Diğer etkinlikleri ders çalışma masasından ve ortamından uzakta yapmasını sağlayın.
  9. Uzun süreli ders çalışma etkinliklerinde zorlanacakları için süreleri ve molaları ayarlamalı ve kontrollerini sağlamalısınız.
  10. Çocuğunuzun ve sizlerin beklentilerinin neler olduğunu bildiğiniz bir ortam yaratın. Bu beklentilerinizi yazarak çocuğunuzun kolayca erişebileceği bir noktaya yerleştirin.
  11. Eşyalarını çok sık kaybedebildikleri için sizler sürekli almak yerine harçlıklarını biriktirerek kendisinin almasına özen gösterin.
  12. Çocuklarınızın sağlıklı beslenmesi konusunda dikkatli olun.
  13. Kafein içeren besinlerden, yağlı ve şekerli yiyecekleri fazla tüketmemesine dikkat edin.
  14. İstenmeyen davranışlar karşısında ona seçenekler sunmaktan çekinmeyin. Kabul edilemez davranışın yerine kabul edilebilir birkaç davranış seçeneği sunmalısınız.
  15. Çocuğunuzun hareket etmesini sağlayacak görevler verin.
  16. Ve son olarak bilinçli ebeveynliğin öğrenilebilir ve becerilerin geliştirilebilir olduğunu unutmayın ve yardım istemekten çekinmeyin.

Çocuklar ve gençlerin duygusal gelişimini desteklemek ve ailelerle işbirliği yapmak en güçlü motivasyonumuz. PsikoAyna uzmanları olarak, sorunlara değil, çözümlere odaklanan bakış açısı ile çocuklarınıza daha güvenli ve umutlu bir yarın inşa etmek için buradayız. Sizde hayatınızda farklı bir sayfa açmak için bizimle iletişime geçin.

Bir Cevap Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir