Otizm Spektrum Bozukluğu

Otizm Spektrum Bozukluğu

Otizm Spektrum Bozukluğu Nedir?

Otizm spektrum bozukluğu, doğuştan gelen ve genellikle yaşamın ilk yıllarında fark edilen nöro-gelişimsel bir farklılıktır. Otizmli bireylerin başkalarıyla iletişim kurma, etkileşimli oyunlar oynama, arkadaş edinme gibi sosyal becerilerinde akranlarına kıyasla belirgin bir şekilde yetersizlikler görülür. Otizmin bir diğer özelliği tekrarlı davranışlar, takıntılar ve sıra dışı ilgilerdir. Otizmli bireylerde sallanma, parmak ucunda koşuşturma gibi tekrarlı davranışlar görülür. Stres ya da sevinç gibi yoğun duygular yaşadıkları zamanlarda bu davranışlarda artış olur. Ayrıca otizmli bireyler her şeyin alışkın oldukları biçimde ve düzende olması konusunda da takıntılı ve ısrarcı olabilmektedir.

Otizm spektrum bozukluğu, günümüzde rastlanan en yaygın nöro-gelişimsel farklılıklardan biri olup, her 36 çocuktan 1’ini etkilediği kabul edilmektedir. Otizm erkek çocuklarda kız çocuklarına göre daha fazla görülür.

Otizmin belirtileri nelerdir?

Otizm, üç alanda sorunlarla kendini gösterir. Bu alanlar ve bu alanların her birinde gözlenebilecek belirtiler aşağıda yer almaktadır.

1. Sosyal Etkileşim Sorunları

  • Sosyal etkileşim için gerekli sözel olmayan davranışlarda yetersizlik
  • Göz kontağı hiç kurmamak, çok kısa süreli kurmak ya da alışılmadık biçimde kurmak. Örneğin, birden bire gözlerini karşısındakinin gözlerine dikmek ve kaçırmak.
  • Konuşurken çok az jest ve mimik kullanmak.
  • Sosyal ortamların gerektirdiği uzaklıkları ayarlayamamak; başkalarına fazla yakın ya da uzak durmak.
  • Konuşurken alışılmadık ses kalitesi ve vurgu özellikleri göstermek.

2. Yaşa uygun akran ilişkileri geliştirememek

  • Arkadaşlık kurmakta zorlanmak. Çok az sayıda arkadaşa sahip olmak ya da hiç arkadaş edinememek.
  • Akranlarla etkileşimde bulunmamak. Kendi yaşıtlarıyla oynamada, konuşmada vb. çok isteksiz davranmak; örneğin, yalnızca kendisinden çok küçük ya da büyük kişilerle etkileşmek.
  • Yalnızca özel ilgilere dayalı ilişkiler geliştirmek. Belli kişilerle, yalnızca belli ilgilere dayalı olarak (örneğin, favori konularda) etkileşimde bulunmak.

3. Başkalarıyla zevk, başarı ya da ilgi paylaşımında sınırlılık

  • Yalnızlığı tercih etmek. Başkalarının genellikle aile üyeleriyle ya da arkadaşlarıyla birlikte yaptığı pek çok şeyi (örneğin; TV izlemek, yemek yemek, oyun oynamak vb.) yalnız başına yapmayı yeğlemek.
  • Belli olay ya da durumlara başkalarının dikkatini çekme çabası göstermemek. Örneğin; şaşırtıcı bir durum karşısında başkalarına işaret etmemek, bir şey başardığında başkalarıyla paylaşmamak vb.
  • Sözel övgü karşısında tepki vermemek. Başkalarının kendisine yönelttiği övgü sözleri ya da sözel onaylamalar karşısında çok az tepki vermek ya da hiç tepki vermemek. Örneğin, hoşnutluk belirtisi göstermemek.

4. Sosyal-duygusal davranışlarda sınırlılık

  • Başkalarının ilgisi karşısında tepkisiz kalmak. Birileri kendisine seslendiğinde ya da kendisiyle etkileşmek istediğinde tepki vermemek, duymuyormuş ya da fark etmiyormuş gibi davranmak.
  • Başkalarının yaptıklarına karşı ilgisizlik. Ortama birinin girmesi, ortamdan birinin çıkması, birinin konuşmaya başlaması gibi, başka çocukların çok ilgisini çeken bazı olaylar karşısında ilgisiz kalmak; böyle durumlarda, gülümseme gibi hoşnutluk ifadeleri ya da ağlama gibi hoşnutsuzluk ifadeleri göstermemek.
  • Başkalarının duygularını anlamada yetersizlik. Üzülen, ağlayan, kızan, sevinen vb. kişiler karşısında duyarsız davranmak; örneğin, üzgün birini rahatlatma çabası göstermemek.

5. İletişim Sorunları

  • Konuşmaya başladıktan sonra basit bir dilbilgisi yapısı kullanmak ya da belli yanlışları tekrarlamaya devam etmek.
  • Karşılıklı konuşma başlatmada, sürdürmede ve sonlandırmada önemli sorunlar göstermek: Örneğin, bir kez konuşmaya başlayınca, konuşmayı uzun bir monolog şeklinde sürdürmek ve karşısındakilerin yorumlarını göz ardı etmek.
  • Konuşma konularında seçicilik. Kendi favori konuları dışındaki konularda çok zor ve isteksiz olarak konuşmak.
  • Başkalarının kendisine söylediklerini yinelemek. Televizyondan duyduklarını ya da kitaplardan okuduklarını, ilişkisiz zamanlarda ve bağlam dışı olarak yinelemek.

6. Sınırlı/Yinelenen İlgi ve Davranışlar

  • Bazı konulara karşı aşırı ilgi duymak ve başka konuları dışlayarak sürekli o konularla ilgili konuşmak, okumak, ilgilenmek vb. istemek.
  • Belli etkinlikleri her zaman belli bir sırayla yapmak istemek: Örneğin, arabanın kapılarını hep aynı sırayla kapatmak.
  • Günlük yaşamdaki değişiklikler karşısında aşırı tepki göstermek. En ufak bir değişiklik karşısında aşırı kaygılanmak ya da öfke nöbeti yaşamak.
  • Sıra dışı beden hareketleri: Örneğin; parmak ucunda yürümek, çok yavaş yürümek, kendi ekseni etrafında dönmek, durduğu yerde sallanmak, farklı bir beden duruşuna sahip olmak vb.
  • Sıra dışı el hareketleri: Örneğin; ellerini sallamak, parmaklarını gözlerinin önünde hareket ettirmek, ellerini farklı biçimlerde tutmak vb.
  • Hareket eden nesnelere aşırı ilgi göstermek: Örneğin; tekerlek ya da pervane gibi dönen nesnelere, akan su ya da yanıp sönen ışık gibi hızlı hareket eden görüntülere uzun sürelerle bakmak.

Otizm Spektrum Bozukluğunun Nedenleri Nedir?

Otizmin nedeni günümüzde hala tam olarak bilinmemektedir. Ancak çeşitli risk faktörleri (örn., çevresel faktörler) ve bu faktörlerin etkileşiminin (örn. çevresel faktörler ve genetik alt yapı) otizmin görülmesine yol açabileceği tartışılmaktadır. Otizmin nedenleri beynin yapısında ve işleyişinde farklılıklar gibi nörobiyolojik nedenler, genetik nedenler ve çevresel nedenler olmak üzere üç grupta tartışılmaktadır. Çevresel faktörler, genetik alt yapısı oluşmuş bireylerde otizm riskini artırmaktadır. Hem genetik temellerin hem de çevresel faktörlerin netleştirilmesine yönelik araştırmalar devam etmektedir.

Otizmin çocuk yetiştirme özellikleriyle ya da ailenin ekonomik koşulları ile hiçbir ilişkisi yoktur; bu nedenle otizm spektrum bozukluğunu her çeşit toplumda, farklı coğrafyalarda, ırkta ve ailede rastlanmaktadır.,

Otizm Tedavisi Var mı?

Otizmin kesin bir tedavisi yoktur. Ancak, otizmli bireylerin yaşam kalitesini artırmayı ve işlevselliklerini geliştirmeyi hedefleyen birçok etkili tedavi ve destek yöntemi mevcuttur. Tedavi yaklaşımları, her bireyin ihtiyaçlarına ve otizm spektrumundaki yerine göre özelleştirilir. Otizmde kullanılan en yaygın tedavi yöntemlerinden biri davranış terapileridir. Bu terapiler, sosyal becerilerin, dil ve iletişim yeteneklerinin geliştirilmesine odaklanır. Özellikle Uygulamalı Davranış Analizi yöntemi, otizmli bireylerde olumlu davranışları artırmaya ve uyumsuz davranışları azaltmaya yönelik kanıta dayalı bir yaklaşım olarak sıkça tercih edilir. Ayrıca, sosyal beceri eğitimleri, otizmli bireylerin sosyal ortamlarda daha etkin bir şekilde etkileşim kurabilmeleri için önemli bir destek sunar. Otizmle birlikte görülen dikkat eksikliği, kaygı bozuklukları veya uyku sorunları gibi ek semptomlar için de gerektiğinde psikoterapi ve ilaç tedavileri uygulanabilir.

Aileler Otizmli Çocuklarına Nasıl Yaklaşmalıdır?

Ailelerin otizmli çocuklarına destek olurken empati, sabır ve anlayışla yaklaşmaları büyük önem taşır. Otizmli çocukların özel ihtiyaçlarına ve bireysel farklılıklarına saygı gösteren bir tutum, onların güven duygusu geliştirmelerine yardımcı olur. Ailelerin çocuklarının dünyasını anlamaya çalışmaları ve iletişim becerilerini desteklemek için basit, açık ve tutarlı bir dil kullanmaları, sosyal ve dil gelişimini olumlu yönde etkileyebilir.

Rutine bağlı kalmak, otizmli çocukların kendilerini güvende hissetmelerine yardımcı olur. Bu nedenle, günlük programlarda değişiklik yaparken çocuğu önceden hazırlamak önemlidir. Ayrıca, çocuğun ilgi alanlarına yönelik aktivitelerle onları motive etmek ve başarılarını ödüllendirmek, özgüvenlerini destekleyen etkili bir yaklaşımdır. Aileler, çocuklarının bireysel güçlü yönlerini keşfederek bu alanlarda gelişim göstermelerine olanak tanıyabilir ve eğitim süreçlerinde profesyonel destek alarak çocuklarının ihtiyaçlarına en uygun programları belirleyebilir. Aile içindeki sosyal ilişkileri güçlendirmek ve çocuğun gelişimsel ihtiyaçlarını anlamak için destek gruplarına veya aile eğitim programlarına katılmak da önemlidir.

Bir Cevap Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir