Bipolar kişilik bozukluğu, manik-depresif olarak da bilinir. Adından da anlaşılacağı üzere bipolar bozukluk iki uçlu bir rahatsızlıktır. Bipolar bozukluk, aşırı taşkın ruh hali ile aşırı depresif ruh hali arasında yaşanan değişimlerle karakterize olmuş bir rahatsızlıktır. Bireyin ruh halindeki bu değişimler; günlük hayatındaki ilişkilerini, aktivitelerini, enerjisini, konsantrasyonunu olumsuz etkileyecek düzeydedir.
Hastalık dönemlerinden biri olan mani dönemi, hastanın aşırı coşkulu olduğu, duygu durumunun çok yükseldiği, hareketli ve çok neşeli, mutlu olduğu bir süreçtir. Depresyon dönemine geçtiğinde ise kişi dış dünyaya kendini kapatır, üzgün duygu durumu hatta öz yıkım eğilimi gösterebildiği bir süreçtir.
Bipolar bozukluğun en önemli ve ayırt edici özelliklerinden biri de hastalığın bulgularının mevsimsellik göstermesidir. Özellikle ilkbahar aylarından yaza geçişte manik dönem özellikleri artış gösterir. Bu süreç riskli dönem olarak kabul edilir.
Bipolar bozuklukta mani dönemindeki kişi; son derece mutlu, neşeli ve enerjiktir. Yorulmak bilmeden enerjisini harcayabilir. Güler, şarkılar söyler, herkesle fazla samimi şekilde sohbet eder fakat bunlara karşın eleştiri aldıklarında bunu saldırı olarak algılar ve büyük bir öfkeye kapılabilir. Kişi mutlu, esprili ve enerjik olmasına karşın bu durumlar anormal derecede fazla olduğundan sosyal uyumu bozulmuştur. Mani döneminde bireyler kendini fazla önemli hissedip büyüklük hissiyatına kapılabilirler. Konsantrasyonlarında azalma ve dikkat dağınıklığını yoğun bir biçimde yaşayabilir. Cinsel istekte artış görülebilir. Tahrik edici, rahatsız edici ve uygunsuz davranışlar gösterme eğilimindedir. Riskli davranışlar sergileme ve riskli kararlar almakta fazla cesur ve ani davranabilir. Alkol ve madde kullanımında artış görülebilir. Uyku ihtiyacında azalma söz konusudur, günün büyük bölümünde aktiftir. Çok fazla alışveriş yapma ve gereksiz para harcama davranışı görülür. Yargı mekanizmasında problemler yaşar, doğru-yanlış ayrımında zorlanır. Konuşma içeriğinde ve beyin aktivitelerinde de artış gözlenir.
Bipolar bozuklukta depresif dönemdeki kişi; üzgün ve bitkin duygulara sahiptir. Sürekli sinir ve gerginlik içerisinde olabilir. Dış dünyaya karşı sürekli kuşku ve şüphe yaşar, çevresindeki
insanlarla sürekli tartışma halindedir. Enerji düzeyinde büyük bir azalma görülür. Bunun yanında uyku ihtiyacında artış görülür. Uyku süresinin artmasına rağmen yorgun ve halsiz uyanır. Uyku gibi iştah düzeyinde de belirgin azalma ya da tam tersi artış görülebilir. Bazen yaşanan nedeni açıklanamayan fiziksel, somatik ağrılar yaşanabilir. Eskiden keyif alınan etkinliklerden keyif alamama hali yaşanır. Özgüven seviyesinde düşüş ve yoğun değersizlik hissi, karamsar bakış açısı ve umutsuzluk kişiyi zora sokar. Bunun sonucunda ölüm ve intihar düşünceleri görülebilir.
Bipolar bozukluk, kişinin günlük hayattaki işlevselliğini, uyumunu bozan ciddi ve kronik bir ruh sağlığı hastalığıdır. Hastalar çoğu zaman depresyon tanısı ile tedaviye başlasalar da sonrasında mani döneminin takibi ile bipolar bozukluk tanısı koyulur. Bipolar bozukluğun varlığı, depresif ve mani dönemlerinin sürekli bir biçimde birbirini takibi ile anlaşılabilir. Depresif dönem 6 aydan fazla sürerken manik dönem birkaç ay sürebilir. Ataklar arası dönemde kişinin günlük aktivitelerinde ve rutinlerinde bozulma yaşanmaz. Ancak tedavinin sağlıklı şekilde gerçekleşebilmesi için bu dönemde de planlanan tedavi şekline devam etmesi gerekir.
Bipolar Bozukluğun Nedenleri ve Tanısı
Bipolar bozukluğun kesin nedeni bilinmemekle beraber bipolar tanısı için birçok faktörün bir arada geliştiği belirtilir. Genetik sebepler ve beyindeki kimyasal dengesizlikler baş rolde olup tetikleyici unsurlar da bipolar bozukluğa sebep olabilir. Stresli durumlara yoğun ve uzun süre maruz kalmak veya yaşanan travmalar bipolar bozukluğu tetikleyebilir.
Bipolar Bozukluk Nasıl Tedavi Edilir
Tedavi, ilaç ve psikoterapi birlikteliği ile yürütülür. İki tedavi seçeneği de tek başına yeterli gelmeyecektir. Psikoterapi sürecinde, bipolar bozukluk rahatsızlığı olan hastanın yakınları da sürece dahil edilip destek ve motivasyon sağlamalıdır. Aile yakınlarının da bu süreçte farkındalıkları yüksek ve bilinçli davranması iyileşme için gereklidir.
İyileşme sürecinde sizin yanınızda olması ve sizinle ilerlemesi için PsikoAyna uzmanları ile tanışın, içsel gücünüzü geliştirin ve daha olumlu bir geleceğe adım atın. Her bireyin tekilliğine odaklanarak, sizin için en uygun hizmeti sağlamak bizim önceliğimizdir.